13° Hafif yağmur
  • EURO
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be float, string given in /home2/u5973906/public_html/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 129
  • DOLAR
    Warning: number_format() expects parameter 1 to be float, string given in /home2/u5973906/public_html/wp-content/themes/wphaber/header.php on line 133

CHP UYARDI : “NÜFUS ARTIŞI İSTANBUL’U SUSUZ BIRAKABİLİR !..”

Genel - 24 Mayıs 2015 00:00 A A

CHP’li Tonguç Çoban Meclis kürsüsünde uyarıda bulundu: Nüfus artışı böyle devam ederse önümüzdeki yıllarda İstanbul’da su ihtiyacı iki katına çıkacak. Su getirmek için Yunanistan’a mı gideceğiz, Bulgaristan’a mı gideceğiz, Makedonya’ya mı gideceğiz?

 

 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) 2015 yılı Mayıs ayı Meclis toplantılarında görüşülen İSKİ Faaliyet Raporu ile ilgili CHP Grubu adına görüş, öneri ve elkeştirileri meclis üyeleri ve kamuoyu ile paylaşan CHP İBB Grup Sözcüsü Tonguç Çoban’ın ekte sunduğumuz 8 sayfalık konuşmasın daki bazı satırbaşları şöyle;

 

Su meselesi bütün dünyada bir ekonomik konu, bir sosyal konu ve aynı zamanda politik bir konudur, suya iki türlü bakılabilir. Suya bir insan hakkı olarak bakılabilir ya da suya satılabilir bir meta olarak, bir mal olarak, bir ürün olarak bakılabilir. Ben inanıyorum ki ve inanmak istiyorum ki geçmişten bu yana gerek Büyükşehir Belediye Yöneticileri gerekse İSKİ’nin değerli yöneticileri İstanbulluların bir insan hakkı olan suya bir ürün olarak, bir mal olarak değil bir insan hakkı olarak bakıyorlardır, öyle baksınlar. Temennimiz bu yönde. Bu çerçevede emeği geçen İSKİ çalışanlarına, mühendislerine, işçilerine, memurlarına, taşeron işçilerine buradan Cumhuriyet Halk Partisi Grubunun selamlarını iletiyoruz. Tabi eleştirilerimiz olacak. Ama eleştirilerimiz teknik kadrolardan çok su politikalarını oluşturanlara ve bu politikaları hayata geçirenlere. Temennimiz ise bu eleştirilerimizden daha iyiyi bulma yönünde faydalanılması. Yani eleştirilerimizi yaparken yapıcı bir şekilde bunları gündeme getirmek istiyoruz. Sizlerin de bunları bu çerçevede ele almanızı diliyoruz. Çünkü hizmetler sürekli, projeler sürekli, projelerin devamlılığı var. Esas olan bu projelerin daha verimli, daha sağlıklı, daha hızlı bir biçimde vatandaşlara ulaştırılması.

 

İSKİ’nin üç ana temel görevi var. Birisi içme suyu temin etmek, ikincisi kullanılmış yani atık suları toplamak, arıtmak ve uzaklaşıtrmak, üçüncüsü içme suyu havzalarını korumak. İçme suyu havzalarını koruma ile başlarsak, Bakınız 1/100.000’lik Çevre Düzeni Planının Ana Prensipleri 2009 yılında bu Meclisten CHP’nin evet oyları ile oybirliğiyle geçti; Kuzey ormanlarının, su havzalarının, doğal değerlerin, ormanların korunması İstanbul’un yatay eksende merkezlerin kademelendirilerek geliştirilmesi yönünde bir ana plan belirlendi. Ama daha sonra ne oldu? Bu plan yukarıdan yapılan müdahalelerle idiş edildi ve ortaya şu manzaralar çıktı; Şimdi ben buradan vicdanınıza sesleniyorum değerli İSKİ yöneticileri. Size bu planlarla ilgili bir görüş soruldu mu? Bu planlara ilişkin hangi görüşleri bildirdiniz veya sorulsaydı vicdanınızla soruyorum bunlara hangi görüşleri bildirirdiniz?

 

Mutlak korunması gerekli  alanlarının % 61’i kamulaştırılmış. Bu olumlu. Çünkü zaten elimizde eskiden İstanbul’un yeşil alanı doğal kaynakları olarak bir kalan elimizde askeri alanları vardı bir de mezarlıklar vardı. Şimdi sağ olsun Başbakan Esenler’de birkaç gün önce açıklama yaptı. Askeri alanları da yavaş yavaş biz bir kısmını yeşil alan olarak tutarak imara açmaya başladık. Dolayısıyla ileride her halde biz bir tek size güveneceğiz. Yani İSKİ’nin mutlak koruma alanlarındaki kamulaştırılmasıyla elimizde ne kadar yeşil alan kaldıysa artık onlara güveneceğiz.

 

Kaçak yapılaşmayı engelleme; Toplam 200 kaçak yapı tespit edilmiş ama sadece 61’i yıkılabilmiş. Yani bu bir % 30’luk bir oran, yani %30’luk bir başarı da çok başarılı değil. Burada özellikle tespit edilen kaçak yapıların yıkılmasında İBB’ye ilgili ilçe belediyelerine herhalde daha çok görev düşüyor. Bunu özellikle gündeme getirmek istiyorum.

 

Bir önemli konu yine su havzalarının korunmasında kaçak dökümle mücadele; Hadi burada biraz latife yapalım. Burada deniyor ki sayfa 196, “kaçak döküme müsait olan bölgelerin girişleri hendek barikat kurulmak suretiyle kapatılmaktadır.”  Bizans surlarını aşan Osmanlı torunlarına bu hendekler ne yapsın? Yani böyle mi korunur bu? Yani bunu korumak için biraz daha ciddi, cezai yaptırımları da daha güçlü olan korumalar yapılmasında fayda var, bunu öneriyoruz. Su havzalarının korunması meselesinde nüfus artışı sürdükçe, yoğun yapılaşma devam ettikçe, her bulduğunuz yeşil alanı imara açma alışkanlığı devam ettikçe kusura bakmayın su havzaları korunamaz. Bakın yapılaşma nedeniyle su havzaları kaybediyoruz. Küçükçekmece’yi kaybettik artık bu raporlarda yok. Eskiden bir su havzasıydı. Büyükçekmece’yi kaybediyoruz. Elmalı’yı kaybediyoruz. Sazlıdere’yi zaten gözden çıkardık. Dolayısıyla yani biz su havzalarını kaybediyoruz.

 

Başbakan Sayın DAVUTOĞLU’nun maalesef ama ağzından bal damlıyor. Geçen gün Esenler’e geldi. Diyor ki, “bu yanlış kentleşme karşısında gerçek bir kentsel dönüşüm yapacağız. İnsan doğasına aykırı şekilde yapılaşmaya karşı yatay yapılaşma sağlayacağız.”  Ne kadar güzel. Yani topraktan uzaklaşmayan kendi doğasından uzaklaşmayan yeni bir şehirleşme anlayışını insanımıza sunacağız. Ne güzel laflar ama Sayın Başbakan DAVUTOĞLU acaba bunu söylerken şöyle bir etrafına baksaydı oraları dolaşırken ortaya çıkan manzarayla söylediği sözler arasındaki çelişkileri kendisi de göremez miydi? Yani bunlar hangi dönemde yapıldı? Hangi yıllar içinde yapıldı bunu da takdirinize bırakıyorum.

unnamed

Aslında bu raporu hazırlayan bürokratlara teşekkür ediyorum. Biz feryat ediyoruz ama bunu sizin çalışmanıza bırakıyoruz diyorlar adeta, su havzalarının korunamaması itiraf ediliyor. Ne diyorlar? “Sanayileşme, çarpık yapılaşma, kimyasal ürün kullanımının yaygınlaşması su kaynakları üzerindeki kirlilik baskısını artırmaktadır. Gerek dış paydaşlar, gerek iç paydaşlar su kaynaklarının korunmasını stratejik önceliklerin başında görmektedir”  diyor, şimdi dikkatinizi çekiyorum: “Çünkü su kaynakları üzerindeki kirlilik baskısının bu şekilde devam etmesi durumunda önümüzdeki yıllarda içilebilir su bulmanın mümkün olamayacağı endişesi hakimdir” diyor. Evet, bu itirafı hep beraber ortak bir karara dönüştürüp bu konuda daha kararlı, daha ciddi bundan sonrasına ilişkin en azından var olan kaynakları koruma noktasında daha ciddi çalışmalar yapılması gerekiyor.

 

İçme suyu meselesi: Günde 2,5 milyon m3 su tüketiliyor bu kentte. Baktığımız zaman şehre faturalanan suda % 24 kaçak oranı var. Kişi başı su arzına baktığımız zaman özellikle günlük bazda bu 165-170 litre, bu rakamlar etrafında su tüketimine bakarsak da 134 litre civarında. Ama kişisel ihtiyaçların sağlıklı bir şekilde karşılanabilmesi için bunun 200 litrenin, 250 litrenin üzerinde o civarlarda olması lazım. Aslında bugün İstanbul’da sağlıklı bir su tüketimi standartları açısında bu standartların altında olduğumuzu kabul etmemiz lazım. Bu da çok doğal Sayın Genel Müdürüm, Sayın yöneticilerim. Çünkü siz yatırımlarla, su kaynakları bulmaya çalışarak bu işin arkasından koşuyorsunuz. Yani nüfus artıyor, yapılaşma artıyor siz bunun arkasından koşmaya gayret ediyorsunuz. Buraya kadar güzel ama bir öngörünüz vardı özellikle dünkü sunumunuzda gördüm. 2030 nüfus beklentisi 20 milyon, 2040 23.6 milyon yani 2040’a geldiğimiz zaman günlük su ihtiyacı 4.7 milyon m3’e çıkacak, bugünkünün neredeyse iki katı.

 

Peki su güvencesi nasıl sağlanacak? 2014 kurak bir yıldı. Her zaman olabilir çünkü küresel ısınma var. 2015’te planlanan Melen 2.isale hattını acilen bitirdiniz. Teşekkür ederiz. Sakarya nehrini buna kattınız ama Sakarya’dan alınan su konusunda ciddi endişeler var. Bu endişeler henüz giderilebilmiş değil. Özellikle Sakarya suyunun kirliliği buraya gelen sanayi atıklarının sağlıklı olmadığı yönünde bu konuda daha ikna edici bilgilere ihtiyacımız var. Melen 2 iyi, Melen 3 iyi. Peki, o bölgelerin ihtiyacı ne olacak? Yani acaba şimdi günümüzde konuşuluyor. Ortadoğu su savaşları önümüzdeki yüzyıl su savaşları yakında biz iller arasında su savaşlarına mı gireceğiz? Bu endişeleri insanlar taşıyor. O illerin yöneticileri taşıyor. Önümüzdeki günlerde, önümüzdeki dönemde bunlar gündeme gelecek. Bakın Istırancalar’dan başladınız, Melen’e dayandınız, Sakarya’yı bağladınız. Biraz önce söylediniz Türkiye-Bulgaristan sınırı hattındaki Rezve Deresi üzerinde etüt yapıyorsunuz. Şimdi ben sormak istiyorum: İki katına çıkacak su ihtiyacı. Yunanistan’a mı gideceğiz, Bulgaristan’a mı gideceğiz, Makedonya’ya mı gideceğiz? Yani İstanbul bu anlayışla bütün Türkiye’nin kaynaklarını emen bir dev haline geliyor. Bu çok yanlış. Yeni barajlar planlanıyor. Yeni barajlar önemli ama özellikle 1.sınıf tarım arazileri üzerinde baraj yanlış. Su kaynağı elde edelim derken tarım arazilerini yok etmeyelim.

 

Değerli Meclis Üyeleri; Bakın su kaynaklarının verimi kıyaslamasını 1994 ve sonrası diyerek kıyaslıyorsunuz çokça seviyorsunuz. Evet, buna diyelim ki sizin döneminiz 21 yıldır buradasınız. Şuna bakalım. Nüfus yaklaşık 1.6 kat artmış ama buradaki nüfus 14 milyon 300 bin. Bugün 16-17 milyon gerçek nüfus artı buna turistleri de katarsak, turist hareketliliği bunun çok çok üzerinde. Su kaynakları verimi yani günlük su arzı su kaynaklarının toplam İstanbul’a sunumu 2.2 kat artmış. Günlük ortalama verilen su 2.5 kat artmış. Yani aslında nüfusun arkasından geliniliyor. Onunla paralel gidiyor. Burada bir başarıdan çok mecburiyetten kaynaklanan bir durum var. 1994 neyse bugün aynı. Yani verilen bütün rakamlar bunu destekliyor. Burada son 20 yılda ekstra sağlanan bir başarı yok.

 

unnamed (1)

 

 

Bir de içilebilir su meselesi var; Şimdi çok iddia ile rapora da yansımış. Musluk suyunun içilebilir kalitede olduğu iddia ediliyor. Siz Sayın Meclis Üyelerimize soruyorum: Musluk suyunu içen var mı aramızda arkadaşlar? Ses çıkmadığına göre yok. Yine sayfa 69 halka kaliteli su sunmak öncelikler arasında sayılmış. Şöyle diyor, “arıtma tesislerinden çıkan kaliteyi musluklara yansıtmak İSKİ’nin öncelikleri arasında.”  Yani o musluğa mı yansırken bir problem var. Yani çözüm noktasında da size bir ışık tutmak istiyoruz. Çünkü muslukta su içen yok!

 

Gelelim atık su yönetimine; Şimdi birkaç cümle şeye söylemek istiyorum. Dere ıslahı, sel, taşkın bunlarla mücadele etmek güzel, doğru. 2004 yılından itibaren dere ıslahı yetkisi veya görevi İSKİ’de. 600 km’de 68 derede bu çalışmalar yapılıyor. Ama siz bu çalışmaları yapıyorsunuz bir yandan. Bir yandan biz var olan dere yataklarını yine yapılaşmaya açıyoruz. İşte son örneği. Bakın CHP Bahçelievler Meclis Üyemiz Hasan TAPAN Çobançeşme fidanlığının bulunduğu yeşil alanın TOKİ marifetiyle imara açıldığı konusunda geçen günlerdeönerge verdi,  bunu gazetelere yazdı. Bu nasıl olacak? Yani dolayısıyla biz mevcut dereleri koruyamazken yarın öbür gün buralarda yaşanacak yeni Ayamama faciaları karşısında ne yapacağız bunu da sizin gerçekten takdirinize sunuyorum.

 

Değerli Arkadaşlar, Büyükçekmece Kovuk Derede fabrikalar mühürlenmesi gerekirken hala mühürlemiyorsunuz!  Fabrikaların atık suları dereye aktarılıyor. Bir Riva meselesi buralarda tartışıldı. Dün bilgi verdiniz bir takım sanayi tesislerinin fosseptiklerini biriktirerek yoğun yağışlarda buraya verdiği yönünde. Demek ki, buralarda da kontrol anlamında çokça yapılacak işler var. Maalesef hala kanalizasyonu olmayan mahallelerimiz var. Yarımburgaz’ın çeşitli mahallelerinde olduğu gibi. Yani bu meselelerde siz ne zaman ki sellerde, taşkınlarda o Üsküdar manzaralarını önlersiniz o zaman sınıfı geçersiniz. Şu anda kusura bakmayın sınıfta kaldınız bu konuda. Hep suçu da veya tespiti de olağanüstü yağışlar. Arkadaşlar, bir kere olsa olağanüstü yağış, iki kere olsa olağanüstü. Artık anlamınız lazım. Bu artık olağanüstü değil olağan olan bu. Yani bütün önlemlerimizi buna göre almak gerekiyor.

 

Arıtma meselesine değinirsek; 67 adet atık su arıtma tesisimiz var ve özellikle son günlerde biyolojik arıtmaya, ileri biyolojik arıtmaya çok önem veriyorsunuz. Sayın TOPBAŞ, çeşitli açılışlarda, toplantılarda bunu gündeme getiriyor. Yani sonunda doğru yolu buldunuz. Biz de buna seviniyoruz. Çok güzel ama şimdi bakın 2014 Faaliyetine bakıyorum, % 97’i arıtıyoruz diye propaganda yaptınız ama Sayın Genel Müdür söyledi. Ön arıtma dediğiniz şey arıtma değil. Ancak % 35, o da kaba pisliğini tutuyor. Bütün kimyasal zehir % 65 oranında veriliyor zaten. Dolayısıyla, arıtma falan yoktu ortada. Şimdi doğrusu evet biyolojik ve ileri biyolojik arıtma. Buna geçilmesi lazım. Ama 2014 sonunda geldiğimiz nokta ben topluyorum raporda var sayfa 175, sadece % 35. Bakın 100 üzerinden 35 sınıfı geçmez. 50’yi geçin biz sizi alkışlayalım, tebrik edelim.

 

Bu arada çok önemli özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. İleri biyolojik arıtma için Kadıköy’deki arıtma tesisinin önünün doldurulacağı ve ileri biyolojik arıtmanın yine deniz dolgusu üzerine yapılacağı gibi bir şey duyduk, dünkü sunumda. Doğru yanlış bu doğru mudur, değil midir, İstanbul’un bütün İstanbul’un ana girişinin göbeğini orayı Kadıköy’ün önünü doldurarak buraya bir arıtma tesisi yapılırsa gerçekten bu katliam olur. Hani İstanbul açısından, tarih açısından buradan uyarması bizden.

 

Su fiyatı meselesine gelince: Gelin Kasım ayında ilk kademeyi 20 m3’e çıkaralım. Şimdiden öneriyoruz. Hiçbir fiyat artışı yapmadan ilk kademeyi 20 m3’e çıkaralım ve burada vatandaşımıza biraz daha rahat nefes aldıralım. İkincisi, bu bakım bedeli bir haksız ek fiyat gibi. Fiyatı artırırsak işte bir pahalanma algılanacak bunu bakım bedeli adı altında alıyoruz. Hani o özel tüketim vergileri gibi. Bunu kaldıralım, yani bunu kaldırmanın yoluna bakalım.  Kayıp kaçak su oranı % 24, hala çok yüksek yani dörtte bir su faturalandırılamıyor. Bunu azaltmanın yollarına bakalım. Onun çalışmalarını bizde destekliyoruz.

 

Şimdi bir önemli husus var yine dikkatiniz çekmek istiyorum. Bu raporlar okununca bunlar çıkıyor. Ben bilgi almak için soruyorum. Sayfa 75, “çeşitli gelirler elde ettik, yatırımlara harcadık, cari harcamalara harcadık.” Bir takım başka harcamalarda var burada. “Kar amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler, 29 milyon.”  Sayın Genel Müdür, Sayın Yöneticiler bu kar amacı gütmeyen kuruluşlar kimlerdir? Hangileridir? Bu paraları hangi amaçla verdiniz? Lütfen bu konuda açık bir liste ile açıklama yapınız. Yapmazsanız toplum önünde, kamuoyu önünde şaibeli duruma düşersiniz.

Tüm bu saydığımız gerekçeler nedeniyle öncelikle İstanbul’umuza su sağlayan İSKİ’nin değerli emekçilerini, çalışanlarını bir kez daha kutluyorum. Bu eleştirilerimiz yapıcı eleştiriler. Umarız bunlardan bir şeyler alınır. Bunlardan faydalanılır ki faydalanıldığını da görüyorum. Yani daha önce denizden içme suyu biyolojik arıtma gibi. Bu çerçevede bu Faaliyet Raporuna olumsuz oy kullanacağız. Tüm çalışanları bir kez daha selamlıyorum. Sizlere başarılar diliyorum. Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.

Genel - 00:00 A A
BENZER HABERLER

YORUM BIRAK

YORUMLAR

Hiç yorum yapılmamış.

HABER LİSTESİ

  • 01
    SULTANGAZİ’DE İLK MECLİS HEYECANI YAŞANDI
    HABER: ENGİN BELLİ   Sultangazi Belediye Meclisi’nin 2024 mahalli idareler seçimleri sonrası ilk oturumu gerçekleştirildi. Oturuma Meclis Başkanı olarak katılan Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun başkanlık yaptı. Oturum saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile açıldı. Başkan Dursun açılış konuşmasında CHP’lilerin Sultangazi’ye hizmet noktasında İBB nezdinde katkılarını beklediklerini söyledi. Oturumda söz alan CHP Grup Başkan […]
  • 02
    SULTANGAZİ’DE YENİ DÖNEM RESMEN BAŞLADI
    HABER: ENGİN BELLİ   31 Mart Yerel Seçimleri sonrası teşekkül eden Sultangazi Belediye Meclisi ilk toplantısını gerçekleştirdi. Oturuma yeni dönemde Sultangazi’ye vizyon projeleri ile çağ atlatacak olan Belediye Başkanı Av. Abdurrahman Dursun Başkanlık yaptı. Başkan Dursun oturumda yaptığı konuşmada tüm siyasi partilere teşekkür etti ve CHP Grubunun da Sultangazi’ye hizmet noktasında İBB’de gayret göstermesini istedi. […]
  • 03
    ESNAFA ZULÜM YAPMAYIN YETER ARTIK!
    GAZETECİ ENGİN BELLİ’NİN KALEMİNDEN   Sultangazi’de gün geçmiyor ki adi bir olay yaşanmasın. Vatandaşlar evlerine giren hırsızlardan, yolda yürürken telefonlarını kapkaç yapan kapkaççılardan, otomobillerini çalan soysuzlardan, otomobilleri soyulurken elleri cebinde izleyip bir şey yapmayan bekçilerden, çocuklarına uyuşturucu satan torbacılardan, kendilerini parklarda rahatsız eden pisliklerden, haraç için dükkânlarını kurşunlayan çetelerden ve ocaklarını söndüren kumarhanelerden artık yaka […]
  • 04
    İYİ BAŞKAN ADAYI HÜSEYİN ÖNDEŞ’TEN EMEKLİ ASTSUBAYLARA DESTEK
    HABER: ENGİN BELLİ   Emekli Astsubaylar azlık hakları ve tazminat istekleri için İstanbul Maltepe’de miting düzenledi. Haklarında iyileştirme ve çözümsüz sorunlarına çözüm arayan Emekli Astsubaylar sloganlar attı ve hükümeti protesto etti.   Emekli Astsubayları kendisi de Genel Kurmay Başkanlığı’ndan emekli olan devlet memuru İYİ Parti Sultangazi Belediye Başkan Adayı Hüseyin Öndeş yalnız bırakmadı. İYİ Parti […]
  • 05
    İYİ BAŞKAN ADAYI HÜSEYİN ÖNDEŞ’E HALK DESTEĞİ BÜYÜK
    HABER: ENGİN BELLİ   Yaklaşan Yerel Seçimler öncesi siyasi çalışmalarına hız veren İYİ Parti Sultangazi Belediye Başkan Adayı Hüseyin Öndeş 15 Temmuz Şehitler ve Gaziler Meydanı’nda İYİ Parti Seçim Standında vatandaşla buluştu.   İYİ Parti Sultangazi İlçe Başkanı Kemal Karuç, Meclis Üyesi Adayları ve İlçe Yöneticilerinin de yanında bulunduğu İYİ Başkan Adayı Hüseyin Öndeş’e vatandaşın […]